Hilal Özdemir Bulat

Hilal Özdemir Bulat

1982 doğumluyum. Evliyim, 17 yaşında bir erkek çocuk annesiyim. Lisans ve yüksek lisans eğitimimi psikoloji alanında Moskova’da Devlet Üniversitesinde tamamladım. Hasan Kalyoncu Üniversitesi, İstanbul Sürekli Eğitim Merkezinde 475 saatlik Aile Danışmanlığı eğitimimi tamamladım.

Göçle güçlenen insan(lık)

Geçmiş hikayeleri dinlerken yaşanan ayrılıkların, gurbetin, tercihen veya zorunlu yapılan göçlerin varlığını araştırırız. Bu hikayelerin her biri hayatımızda büyük anlam ve izler taşır. İnsan biyopsikososyal bir varlıktır ve her anlamda etkilenir. Seyahat etmek, dünya üzerindeki farklı coğrafyaları, yaşamları ve insanları…

Psikolojik dinamikleriyle unutkanlık

Unutkanlığın psikolojik nedenleri de vardır. Yaşam boyu istemediğimiz, sevmediğimiz, çözümleyemediğimiz, baş edemediğimiz konuları, kişi veya durumları hatta onlarla ilişkili tüm hatıraları unutmayı diler ve isteriz. Bizim irade ve sorumluluğumuzda olan, çözmemiz gerektiği halde direnç gösterdiğimiz konuların varlığı stres nedeni iken,…

Bana terapistini anlat…

Bana Terapistini Anlat

Psikoterapi seansları başlı başına iyileştirici zaman dilimleridir. Terapistle kurulan ilişki ve bağ da bir o kadar değerli ve önemlidir. Terapist-danışan arasında yapılan aktarımların, paylaşımların, halin/tavrın, suskunluğun dahi birer anlamı ve faydası vardır. Terapotik bir dilden duyup dinledikleriniz, yazıp çizdikleriniz, bazen…

Bilmek sorumluluk gerektirir

Bilmek, insana her durumda fayda vermez. Bilmek aynı zamanda sorumluluk ve yük getirir. Günlük hayatta rızamızla, bazen de mecbur hissederek birilerini dinleriz, bilmenin ve ortak olmanın ne gibi sonuçlar doğuracağını pek hesaba katmadan.

Çözüm odaklı terapi yöntemi

Ne karşılaştığımız olayları ne de insanları değiştirebiliriz. Ancak verdiğimiz tepkileri kontrol edebilir ve kendimizi değiştirebiliriz. Dünyamızı değiştirip şekillendirecek olan bakış açımız, düşünce şeklimiz yani biziz.

Evlilik ve Aile danışmanlığı

Bireysel terapiler ve aile danışmanlığı üzerine her ne kadar aynı eğitimleri alsak da “her yiğidin bir yoğurt yiyişi” olduğu gibi uygulamada her uzmanın farklı ve diğerlerinden ayrışan bir tarza sahip olduğunu düşünüyor ve gözlemliyorum.